THY Yönetim Kurulu Başkanı Topçu AA Finans Masasına konuk oldu.

“Artık kodları elinde bulunduran bir ülkenin havayolu şirketi olmak istiyoruz. Bizim de bu pazarda en azından birkaç ürünümüz olsun noktasında çalışmalarımız devam ediyor”

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, “İstanbul, Frankfurt’un yerini alacak mı” söylentilerine ilişkin, “Bizim kimsenin yerini almak diye bir bir iddiamız yok. Bunu mevkidaşlarımıza da söylüyoruz. Bizim herhangi bir hubı İstanbul’a taşıma gibi bir derdimiz yok. İstanbul’un hak ettiği trafiği İstanbul’a iade edelim yeter” dedi.

Havacılık sektöründeki son gelişmeleri Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası’nda değerlendiren Topçu, yeni reklam yüzleri konusunda çalışmaların sürdüğünü aktardı.

THY’nin 2023 yılına kadar büyümesinin tüm safhalarının planlandığına dikkati çeken Topçu,  Atatürk Havalimanı’ndaki sıkışıklığın kendilerini zor  durumda bıraksa da alınan tedbirlerle rahatlama sağlandığını anlattı.

Topçu, 2017 yılında açılacak 3. Havalimanı’nı beklediklerini ve bu havaalanının THY’nin hem rekabet gücüne hem de İstanbul’un hub olmasına büyük üstünlük sağlayacağını söyledi.

“İstanbul’a yapılan 3. havaalanında yaşanacak bir aksama THY’yi nasıl etkiler?” şeklindeki soru üzerine Topçu, şunları kaydetti:

“İnşaatın sarkma riski de erken açılma  durumu da olabilir. Dramatik bir sarkma olmaması durumunda çok büyük bir etki edeceğini düşünmüyorum. Çünkü Atatürk Havalimanı’nda alınan önlemler ve yapılan iyileştirmelerle aksamaların hissedileceğini düşünmüyorum. Havalimanının açılışının uzun vadeye yayılması hem İstanbul’un hub olması noktasındaki iddiamızı ülke olarak öteler hem de uçtuğumuz ülkelerin milli havayolu şirketleri de artık İstanbul’a gelmek istiyor. Biz onları da teşvik ediyoruz. Uçtuğumuz ülkelerin havayolu şirketleri de İstanbul’a gelirse bu hem THY’ye hem de ülkemize yarar sağlar. O yüzden 3. havalimanını çok önemsiyoruz.”

“İstanbul, Frankfurt’un yerini alacak” şeklindeki açıklamalar üzerine Topçu, “Bizim kimsenin yerini almak diye bir bir iddiamız yok. Bunu mevkidaşlarımıza da söylüyoruz. Bizim herhangi bir hubı İstanbul’a taşıma gibi bir derdimiz yok. İstanbul’un hak ettiği trafiği İstanbul’a iade edelim yeter. Ama İstanbul’un bir potansiyeli var. Üç imparatorluğa başkentlik yapmış ve iki kıtanın birleştiği yer. Dünya sivil havacılığın yüzde 66’sının geçtiği bir noktada bir hub nasıl olması gerekiyorsa biz onu o noktaya getireceğiz. Bu potansiyeli kullanarak THY’yi büyüteceğiz. Biz bu potansiyeli daha kullanamadık ve bu potansiyel var diye krizlerden etkilenmiyoruz. 10 milyon yolcu sayımızı bugün 56 milyona çıkarttık. Önümüzdeki yıl yolcu sayımızı 65-66 milyona ulaştıracağız” şeklinde bilgi verdi.

– “SunExpress, hem iç hatlarda hem dış hatlarda ekonomik uçmak isteyen yolcuların taleplerini de karşılıyor”

Topçu, kendilerinin kurdukları hiçbir iştirakten şu ana kadar pişmanlık duymadıklarını belirterek, Lufthansa ile 20 yılı aşkın bir süredir ortak oldukları SunExpress şirketinin kuruluş amacının Antalya’ya turist getirmek olduğunu anımsattı.

Şu aşamada bu amacın biraz daha aşıldığını ifade eden Topçu, artık SunExpress’in hem iç hatlarda hem dış hatlarda ekonomik uçmak isteyen yolcuların taleplerini de karşıladığını dile getirdi.

Lufthansa ile ortak oldukları bu şirketi sorunsuz bir şekilde bugünlere getirdiklerini aktaran Topçu, şunları söyledi:

“İyi bir ortaklığımız var. Bu ortaklık Avrupa’nın en büyük havayolu şirketi Lufthansa ile olan ilişkilerimizde ciddi bir bağ oluşturuyor. 2014 yılını başarılı bir şekilde tamamladı. İyi bir kar getirdiğini düşünüyoruz. 2015 yılında yaptığımız planlamalar neticesinde şirket, hem Almanya ayağında hem de Türkiye ayağında büyümeye devam edecek. Biz SunExpress olarak Lufthansa’ya, Anadolu Jet’e aldığımız hizmetin bir benzerini, Lufthansa’nın kurduğu bir havayolu şirketine vereceğiz. Burada herhangi bir risk almadan belirli bir kar oranı ile bu hizmeti verip buradan para kazanacağız. Buradaki iş birliğimiz bununla sınırlı.”

Hamdi Topçu, Anadolu-Jet’in daha belirgin ve rekabetçi duruma gelmesi için yeni düzenlemeler yapacaklarını belirterek, “Şu anda bu Yönetim Kurulu’nun en önemli gündem maddelerinden biri. Yeniden yapılanma, kapsama alanının daha da genişlemesi ve daha etkin bir şekilde kullanılması konusunda çalışmalarımız var” dedi.

– “Karar verme aşamasına gelmiş herhangi bir sponsorluğumuz yok”

THY’nin küresel ölçekte tanıtımı için “Bu deneyimi bir defa yaşayın” sloganını ünlü isimlerin yer aldığı reklamlar ve başarılı sponsorlukların devam ettireceklerini söyleyen Topçu, Hollywood çevreleri, spor dünyası ve futbol merkezli sponsorluklar yaptıklarını hatırlattı.

Dünya ölçeğindeki havayolu taşımacılığı müşterilerini etkilemek için farklı alanlarda yeni projelerin THY’de her zaman konuşulduğunu anlatan Topçu, önceliklerinin marka değerini yukarı taşımak olduğunu kaydetti.

Sponsorluklarda seçici ve nokta atışı tercihler üzerinde çalıştıklarını belirten Topçu, “Tanıtım noktasında bizim, özellikle de arkadaşlarımızın birçok görüşmesi oluyor. Tanıtım bütçesini de en etkin şekilde kullanmak suretiyle buralara harcama yapıyoruz. ‘Yeni bir yüz olacak mı’ her an olabilir. ‘Yeni sponsorluk olacak mı’ olabilir ama bir noktaya geldiğimiz zaman bunun THY’ye katkısı azalınca orada geri kalıyoruz. Şu anda karar verme aşamasına gelmiş herhangi bir sponsorluğumuz yoktur” diye konuştu.

– AA ve THY iş birliğini bir adım öteye taşıyacağız

Hamdi Topçu, THY’nin 20’nin üzerinde uzun mesafeli uçuşunda Anadolu Ajansı’nın (AA) haberlerinin servis edilmesini sağlayan iş birliğine ilişkin de değerlendirmeler yaptı. THY ve AA’nın Türkiye’nin küresel iki gücü olduğunu belirten Topçu, şunları kaydetti:

“Bu iş birliği gerçekten çok önemli. Türkiye’nin global markası olan THY ve Türkiye’nin gücü olan AA’nın böyle bir iş birliği yapması anlamlı. İnsanların iletişim ve haber alma talepleri o kadar anlık oldu ki, maç sonuçları pilota sorulur oldu. Artık AA vasıtasıyla uzun uçuşlarımızda şimdilik önemli 150 haber derlenip bize aktarılıyor. Anadolu Ajansı’yla iş birliğimizden çok memnunuz. Gelecekte de daha kapsamlı bir şekilde bu talepleri karşılama noktasında bir adım ileri gitmek istiyoruz. Şu anda haberlerden olumlu dönüşler alıyoruz. İletişim çağında bunları bir adım daha öne getirmenin yollarını aramamız gerekiyor.”

THY’nin şu anda 108 ülkeye uçtuğunu hatırlatan Topçu, AA’nın yayın dilini 8’e çıkarmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Hep birlikte çalışarak iletişim ve anlık haber ihtiyaçlarını daha zengin bir şekilde sunmaya gayret edeceğiz” dedi.

– “İlk etapta 20-30 geniş gövdeli uçak alabilseydik bugünkü pozisyonumuz daha iyi olurdu”

Topçu, 12 yıllık THY idareciliği süresince içinde bir pişmanlık olup olmadığına yönelik soruya ise şu yanıtı verdi:

“Geriye dönünce pişman olduğum hiçbir şeyi görmüyorum. Gerçekten biz Türkiye’nin büyük gücüne ve istikrarlı ortamına güvendik. Zaten bu istikrarlı ortamı sağlayan kişilerin vasıtasıyla biz bu yerlere geldik. Biz THY yönetimi olarak belki ilk aşamada havacılık bilgimiz olmamasına rağmen hayat bilgimiz çok genişti. O hayat bilgimizi havacılık kültürüyle birleştirerek gerçekten inanılmaz bir başarıyı elde ettiğimizi görüyorum. Dönüp bakınca bazen ‘Bunları hakikaten biz mi başarmışız’ diyorum.

Daha büyük bir şirket haline gelebilir miydik? Gelebilirdik. İçimde kalan bir şeydir, ‘ilk etapta 20- 30 tane geniş gövdeli uçak alabilseydik bugünkü pozisyonumuz belki biraz daha iyi olurdu’ diye her zaman düşünürüm.”

THY’nin 2016 sonunda 100’e yakın geniş gövdeli uçağa kavuşacağını anlatan Topçu, Airbus 340’ların emekliye ayrılacağını söyledi. Topçu, filoda uzun uçuşlarda Boeing 777, A330, A300 gibi geniş gövdeli modern uçaklarla hizmet verileceğini kaydetti.

– Tüm dünyada sipariş verilen Boeing uçaklarının ihalelerine girmeyi hedefliyoruz”

Topçu, gelir getirici hizmetlerin yanında, THY’de lojistik hizmet veren şirketlerin de bulunduğunu belirterek, bunlardan birinin de TGS olduğunu söyledi.

Akaryakıt konusunda OPET ile kurdukları THY Opet’in de bugün itibarıyla bakıldığında Türkiye’nin 8. büyük enerji şirketi olduğuna işaret eden Topçu, ayrıca şirketin ülkedeki havacılık yakıtında yüzde 60’ın üzerinde payı bulunduğunu ifade etti.

Topçu, yüzde 100 iştirakleri THY Teknik’in alt iştiraklerinin bulunduğunu anlatarak, şunları söyledi:

“Bunlar da Galley dediğimiz uçak içindeki mutfakların yapımı konusunda, hem Türk sanayicisine cesaret verme hem de Türkiye’de ilk defa havacılık alanında gerçekten patenti Türkiye’ye ait bir ürün ürettik. Bu da şu anda 15’e yakın Boeing uçağımıza konuldu ve kullanılıyor. Sipariş verdiğimiz uçakların da ihtiyaçlarını bu şirketimiz vasıtasıyla sağlayacağız. Bu şirkette en büyük övünç kaynağımız sıfır hatayla Boeing tarafından kabul edilmesi. Türk mühendislerinin 2-3 yıllık tasarımı sonucunda güzel bir sonuca ulaştık. Şu anda bir iki ay içinde de Boeing’in global listesine girip, sadece THY uçaklarına değil, bütün dünyada sipariş veren ülkelerin havayolu şirketlerinin Boeing uçaklarının ihalelerine girmeyi hedefliyoruz ve rekabetçi bir şekilde yer almayı istiyoruz.”

– “Gelecek günlerde bir iki iştirak daha ilave edebiliriz”

Topçu, yüzde 100 Türk malı bir uçak koltuğu ürettiklerine değinerek, bunun yüzde 70’inin yerli parçalardan oluşturulduğunu aktardı.

Koltuktaki yerli parça oranını biraz daha artırmayı hedeflerini aktaran Topçu, bir koltuğun tasarımının yaklaşık 30-40 tasarım mühendisiyle 3 yılda bittiğine dikkati çekti.

Topçu, havacılık alanında yedek parça üretecek veya atılım yapacak birçok şirketle iş birlikleri yaptıklarına işaret ederek, şu anda yüzde 49 ortak oldukları motor atölyelerinin bulunduğunu ve burada 2015 itibarıyla motor parçalarının oranı konusunda ciddi yol almak istediklerini dile getirdi.

Bakım ve onarım yeteneklerinin maksimuma çıkarılması konusunda neler yapılabileceğini düşündüklerini aktaran Topçu, “Sadece motor bakımında değil, uçak bakımında çok iyiyiz ama onarımında çok iyi değiliz. Onarım konusunda da yeteneklerimizi artırma noktasında 2015’i atılım yılı olarak ilan ettik. Bu atılım çerçevesinde 2015 yılında ciddi bir tasarrufu THY’ye dolaylı olarak sağlamış olacağız. 2014’te 100 milyon dolara yakın iştiraklerden anonim ortaklığa bir katkı oldu. Bu iştiraklerimizin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Henüz daha birçok şirketimiz daha başa baş noktasına gelmemesine rağmen bunu sağladık” değerlendirmesini yaptı.

Hiçbir iştiraklerinden pişman olmadıklarını vurgulayan Topçu, gelecek günlerde bir iki iştirak daha ilave edebileceklerini söyledi.

–  “Kodları elinde bulunduran bir ülkenin havayolu şirketi olmak istiyoruz”

Topçu, artık yazılım konusunda bir şirket kurmak istediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Gelecek 30 yıl içinde dünyaya baktığımızda, artık kodları elinde bulunduran ülkeler bağımsız kalacak. Kodları başka ülkelerin elinde bulunanlar ise bağımlı olacak. Bugün birçok programda biz uluslararası alanda bağımlı bir ülkeyiz. Hem havacılık alanında rekabet edip program yazabilecek, hem de hayatın diğer alanlarında hayatı kolaylaştıracak birçok programı yazabilme noktasında bir yazılım şirketi kurma yolunda altyapı çalışmalarına devam ediyoruz. Bunun planlaması şu anda devam ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’yle bu konuda iş birliğimiz var. Böyle bir şirketin yazılım yeteneğinin gelişmesi için en az 1000 kişinin çalışması lazım. Ama biz bütün personeli alıp bir şirkette istihdam etmek istemiyoruz. Belki ABD’de ve Hindistan’da uluslararası ayakları da olacak. Şu anda eleman temelinde zorluk çekilen konular var. Biz artık kodları elinde bulunduran bir ülkenin havayolu şirketi olmak istiyoruz. Bizim de bu pazarda en azından birkaç ürünümüz olsun noktasında çalışmalarımız devam ediyor.”

Turkish Do&Co’ya da değinen Topçu, günde 160-180 bin kişilik yemek yaptıklarını ve Avrupa’nın en büyük mutfağı olduklarını kaydederek, bunun da kalitesini çeşitlendirme noktasında çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Topçu, dünyanın en iyi hizmet paketini oluşturduklarını ve bunun tanıtımı konusunda her kesime ulaşmak istediklerini vurgulayarak, her an yeni bir reklam yüzü ve sponsorluğun olabileceğini ancak şu anda karar verilmiş bir sponsorluğun bulunmadığını söyledi.