Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Öztürk:

– “Terörizme karşı Hava Kuvvetlerinin aynı kararlılık ve fedakarlıkla mücadeleye devam edeceğini tekrar vurguluyorum. Personelim ve ben, bu milletin birliğine ve kutsal vatan topraklarının bütünlüğüne uzanan her türlü elin ve yapılan her türlü hain planın önündeki en büyük engel olmaya devam edeceğiz”

– Törende, 29 Ekim 2014’te Diyarbakır’da şehit edilen Hava Astsubay Üstçavuş Nejdet Aydoğdu’nun eşi Esra Aydoğdu’ya “Şehadet Belgesi” takdim edildi ve Kartal Vakfı tarafından alınan evin tapusu verildi. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, “Terörizme karşı Hava Kuvvetlerinin aynı kararlılık ve fedakarlıkla mücadeleye devam edeceğini tekrar vurguluyorum. Personelim ve ben, bu milletin birliğine ve kutsal vatan topraklarının bütünlüğüne uzanan her türlü elin ve yapılan her türlü hain planın önündeki en büyük engel olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Öztürk, Hava Kuvvetleri Komutanlığında ilk kez düzenlenen “Astsubay Vecihi Hürkuş Onur Ödülü” törenindeki konuşmasında, Astsubay Vecihi Hürkuş Onur Ödülü töreninin, Türk Hava Kuvvetlerinde astsubay olmanın ne manaya geldiğini ifade etmek açısından iyi bir başlangıç olacağına inandığını söyledi.Türk havacılığının, 1900’lü yıllarda gelişmeye başladığı andan itibaren tüm komutan, subay, astsubayların üstün gayretler gösterdiğini vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti: “Bu kişilerin her birinin büyük fedakarlıkları ile Hava Kuvvetleri bu günlere gelebilmiştir. Ancak bazı kimseler vardır ki onların hayat hikayeleri ve havacılık aşkına gösterdikleri çabalar bizlerde derin izler bırakmıştır. Muhterem anısına, bu güzide törenimize adını verdiğimiz Astsubay Vecihi Hürkuş, Türk havacılığında derin izler bırakan şahsiyetlerin başında gelmektedir. Vecihi Hürkuş’un hayatındaki en çarpıcı husus, onun devamlı zorluklarla, hatta imkansızlıklarla karşılaşmasına rağmen pes etmemesidir. Daha önce hiç yapılmamış işleri başarmasıdır. Karşısına çıkan engelleri sarsılmaz bir inanç ile aşmasıdır. O dönemde Avrupa ve Amerika’da büyük şirketlerin altından kalkabildiği uçak dizayn ve imalatını, tek başına ve son derece kısıtlı imkanlar içerisinde, çok erken bir dönemde başarmış olmasıdır. Son olarak da havacılığa çılgınlık derecesinde bir sevda ile bağlanmış olmasıdır.”

Türk Havacılık tarihinde yaygın olarak bilinmeyen ama Türk astsubaylarının fedakarlık ve kahramanlıklarını sergileyen başkaları da olduğunu dile getiren Öztürk, Maltepeli Hasan Fehmi örneğini verdi.

 Fehmi’nin 1918’de bugünkü Ürdün sınırları içerisinde yer alan Ma’an şehrindeki 3’üncü Tayyare Bölüğü’nde, gece gündüz çalışarak, meydanda bulunan başka çeşit kırık bir uçağın parçalarını da kullanarak uçamaz durumdaki Rumpler C uçağını faal hale getirdiğini anlatan Öztürk, Fehmi’nin bu hareketini, orada bulunan Alman havacıların hayretle izlediğini söyledi.

“Türk Hava Kuvvetlerinde astsubay olmak nedir?” sorusunun cevabının bu hayat hikayeleri olduğunu ifade eden Öztürk, “Kitap yazarken, buluş yaparken, mevcut teçhizatı kendi çabaları ile iyileştirirken, yeni bir sistem geliştirirken, astlarına örnek olurken ve de şeflik yaparken Vecihi olmak, Hasan Fehmi olmaktır. Çalışma şartlarının ağırlığına rağmen ‘Vatan sağ olsun’ deyip aşkla, iştiyakla verilen görevleri bihakkın yerine getirmektir” diye konuştu.

Örnekleri çeşitlendiren Orgeneral Öztürk, Türk Hava Kuvvetlerinin, bu tarif ettiği vasıfları taşıyan binlerce personele sahip olduğunu bildirdi.

Astsubaylarının da tıpkı subay, uzman çavuş, sivil personel ve erler gibi kendilerini havacılığa adamış, vakur, disiplinli ve “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” düsturunu benimsemiş çalışkan mensupları olduğunu değerlendiren Öztürk, “Türk Hava Kuvvetlerinin üçte birlik kısmını teşkil eden ve teknik bir kuvvet olmamız bakımından hava kuvvetlerinin bel kemiği durumundaki astsubaylarımız, yurt içinde ve Kosova’dan Afganistan’a yurt dışında kendilerine tevdi edilen görevleri başarıyla yürütmektedirler” ifadesini kullandı.

Öztürk, töreni düzenleme maksatlarından birinin de kendilerinden ve ailelerinden fedakarlık yaparak bu işlere imza atan astsubayları takdir etmek, onları onurlandırmak ve diğer personele örnek teşkil etmelerini sağlamak olduğunu vurgulayarak, ödül alan personelin titiz bir değerlendirmeden geçirildiğini ve taltif edilmeye değer bulunduğunu aktardı.

“Şehadete yürürken bile eşimiz elimizden tutuyor”  Orgeneral Öztürk, “Eşlerimizin ve aile bireylerimizin bizim meslek hayatımızla ne kadar iç içe olduğunun en büyük göstergesi biraz önce burada andığımız Şehit Hava Silah Mühimmat Astsubay Üstçavuş Nejdet Aydoğdu ve kıymetli Esra Aydoğdu Hanımefendidir. Biz öyle bir meslek icra ediyoruz ki şehadete yürürken bile eşimiz elimizden tutuyor” dedi.

Şehidin çalışkan, disiplinli, vatanını ve milletini seven, dürüst, havacılığı bir yaşam tarzı olarak benimsemiş, üstleri tarafından sevilen, astları tarafından sayılan, şefkatli bir eş, mazbut bir aile reisi olduğunu hatırlatan Öztürk, “Yani tam bir havacı ve Türk astsubayıydı. Eminim ki yaşasaydı, hak etmiş olduğu onur ödülünü almak üzere yine aramızda olacaktı” ifadesini kullandı.

Diyarbakır’da teröristlerce gerçekleştirilen ve Aydoğdu’nun hayatını kaybettiği menfur saldırıyı bir kez daha nefretle kınadığını bildiren Öztürk, şehide Allah’tan rahmet, hava kuvvetlerine, eşine ve tüm aile fertlerine baş sağlığı dileklerini sundu.

Öztürk, “Terörizme karşı Hava Kuvvetlerinin aynı kararlılık ve fedakarlıkla mücadeleye devam edeceğini tekrar vurguluyorum. Personelim ve ben, bu milletin birliğine ve kutsal vatan topraklarının bütünlüğüne uzanan her türlü elin ve yapılan her türlü hain planın önündeki en büyük engel olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

-Astsubaylara müjde-

Astsubayların eğitim seviyelerini daha yukarılara taşıyabilmek maksadıyla Astsubay Meslek Yüksek Okulu eğitimlerini iki yıla çıkardıklarını hatırlatan Orgeneral Akın Öztürk, sınıf okullarının ise meslek yüksek okulu eğitimlerinin ardından verilmeye başlandığını söyledi.

Öztürk, astsubaylardan eğitim alanında kendilerini daha da geliştirmelerini isteyerek, astsubaylardan özellikle İngilizce başta olmak üzere yabancı dil eğitimine daha sıkı sarılmalarını ve bilgisayar tabanlı eğitim sistemlerine adapte olmalarını dile getirdi.

Astsubay personelinden, daha fazla akademik çalışma içerisinde yer almalarını, yüksek lisans ve doktora eğitimlerine ağırlık vermelerini beklediğini vurgulayan Öztürk, şunları kaydetti: “Sizlerin gerçekten yüksekleri hedeflemenizi istiyorum. Bu çerçevede, Astsubay Meslek Yüksek Okulundan tefrik edilecek başarılı öğrencilerin Hava Harp Okuluna kabulü üzerinde çalışılmaktadır. İnanıyorum ki bir gün bir Astsubay Meslek Yüksek Okulu öğrencisini Harp Okulunu bitirmiş, pilot olmuş, sonra kurmaylığı kazanmış ve belki de Hava Kuvvetleri Komutanlığına gelmiş olarak göreceğiz.”

-“F-35’ler envantere girecek…”-

Hava Kuvvetleri envanterine 2020 yılından itibaren 5’inci nesil savaş uçağı F-35 uçaklarının dahil olacağını bildiren Öztürk, “Ayrıca yüz yıllık rüyayı gerçekleştirmeyi ve Türk subayı, astsubayı, mühendis ve işçisinin emekleri ile milli muharip uçağımızı geliştirmeyi planlıyoruz” bilgisini verdi.

Hizmete aldıkları ve almayı planladıkları modern hava sistemlerinin yeni usulleri kullanmayı gerektirdiğini vurgulayan Öztürk, astsubayların bu alanlara adapte olmasına, yenilikçi yaklaşımlar sergilemelerine ve her konuda proaktif davranmalarına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Öztürk, “Sizlerin, bugüne kadar size verilen her görevi başarıyla gerçekleştirdiğiniz gibi, 21’inci yüz yıl Hava Kuvvetlerini de alnınızın akıyla yürüteceğinize inancım tamdır” dedi.

Öztürk, konuşmasının sonunda Sevgililer Günü’nü de kutladı.

Kuvvet Astsubayı Kıdemli Başçavuş Nazmi Harmancı da ülke savunmasında adeta koruyucu bir şemsiye görevi yapan Hava Kuvvetlerinde bulunmaktan onur duyduklarını söyledi. Dünyanın saygın ve önde gelen hava kuvvetlerinden biri olduğunu dile getiren Harmancı, insan gücünün etkin kullanımının önem arz ettiğini vurguladı. Harmancı, aday personel tekliflerinin birliklere gönderildiğini ve yapılan değerlendirmeler sonucunda 21 astsubaya ödül verilmesinin kararlaştırıldığını da bildirdi.

Törende Astsubay Vecihi Hürkuş’un hayat hikayesi ve günün anlamına yönelik hazırlanan kısa film gösterimi de yapıldı.

-Şehit Astsubay’ın eşine Şehadet Belgesi verildi-

Törende, ayrıca 29 Ekim 2014’te Diyarbakır Bağlar semt pazarında uğradığı silahlı saldırıda şehit edilen Hava Astsubay Üstçavuş Nejdet Aydoğdu’nun eşi Esra Aydoğdu’ya,  Orgeneral Akın Öztürk tarafından, “Şehadet Belgesi” takdim edildi. Esra Aydoğdu’ya ayrıca Kartal Vakfı’nca alınan evin tapusu da teslim edildi.

Orgneral Öztürk’ün Şehadet belgesinin üzerindeki metni okuması sırasında Şehit Astsubayın eşi gözyaşlarına hakim olamadı.

-Ödül töreni-

Öztürk, törene Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’la beraber geldi. Personelin ödüllerini Öztürk ve Ünal verdi. Öztürk ödülünü verdiği Yüksel Sabah’ın eşinin doğum nedeniyle törene katılmadığını öğrendi. Öztürk, “Biz ödülünü verdik ama Allah daha büyük bir ödül vermiş, Sabah’ın bir oğlu olmuş, tebrik ediyoruz” dedi.

Ödül alan personel adına bir konuşma yapan Kıdemli Başçavuş Mustafa Peker de 36 yıllık meslek hayatının son günleri yaşadığını dile getirirken, ödül törenini hiçbir zaman unutmayacağını belirtti.

Ödül alan astsubayların isimleri şöyle:

“Mustafa Peker, Turan Civci, İsmail Ekiz, Hüseyin Arslan, Güven Bekçi, Murat Erdönmez, Metin Karabey, Yüksel Sabah, Mehmet Demir, Oğuzhan Bilgili, Akın Alıcı, Rıfat Dinler, Fatih Kılıç, Fikret Erdoğan, Yusuf Günana, Mustafa Temel, Erkan Tandoğan, Ercan Keleş, Lokman Dal, Şahin Yavuz ve İlker Ayvazoğlu.”

Vecihi Hürkuş Derneği Başkanı Bahadır Gürer de Orgeneral Öztürk’e üzerinde Vecihi Hürkuş’un imzasının bulunduğu kitap hediye etti. Ödülü alan Öztürk, Türk Hava Kuvvetleri’nin dünyanın saygın hava kuvvetleri arasındaki yerini aldığını belirterek, “Bu Astubay Hürkuş ve Peker’ler sayesinde olmuştur. Ruhu şadolsun inşallah yaptıklarımızı saygıyla izliyordur” ifadesini kullandı. Tören sonunda Orgenaral Öztürk ve Ünal, ödül alan personelle toplu fotoğraf çektirdi. Fotoğraf çekimi sırasında bir çiftin küçük oğulları ile Öztürk arasındaki diyalog ise gülüşmelere neden oldu.